Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Siportifs

Binicilikti, pentatlondu derken bir olimpiyatı da böylece bitirdim, geriniyorum filan ama bu sopayla n'apılıyor onu da bilmiyorum, golf müydü bu, neydi? Acaba eşofmanı çıkarıp da mı oynasam! Daha çok ilgi çeker mi ki... Yok bu olimpiyatlarda da parlayamazsam "Yemekteyiz"e katılıcam başka çaresi kalmadı! (Fotoğraflar Hürriyet'in internet sitesinden alınmıştır)

Siportifs

-Nihat'tan alsam, Enver'e versem... Olmaz Nihat'a da borç taktım geçen ay... -Hocam... -Kredi kartı borcu da var... onu da hanımın altınlarından... -Hocam... -SSK'ları da yatırmamış şerefsizler! Ulan şeytan diyo al başını git Brezilya'ya, Riyoydu karnavaldı, kalçalardı... -Hocaaam! -Ne var Sevil! -Üstüme oturdunuz! -Ha pardon...

Siportifs

-Çocuklar siz bana bakmayın, yarışın. Ben yengenizden kaçıyorum! Ebemi sittin kırk yıldır Nazmiye! Elvedaaaaa!

Siportifs

-Tam çıkıyorum müşteri geldi, namaza gidiyorum da diyemedim, çok oldu mu başlayalı? Brrrş -Yok gel gel, hoca daha sala okuyo.

Siportifs

- Cemal! Puçççuk hehehe! -Ulan havada bari el şakası yapmayın be kardeşim! Ne pis insanmışsınız siz ya! Bi daha gelmiycem lan sizinle halı saha beyzbolu oynamaya!

Sportifs

- Evet çok kalifiye bir atış yapıcak şimdi, kırılgan, naif fakat içten içe de güçlü (İç Ses: Şimdi o vuruşu yapınca o kase jöle gibi bıngıldamazsa ben de adam değilim)

Siportifs

- Ben sana dedim Mars'ta güreş tutmayalım diye! Yerçekimi bizimkine benzemez çeker dedim! Kafamı kaldıramıyorum götünden! -Ne var ya! Türkler bir ilki gerçekleştirsin istedik! Fena mı ettik! Bu arada çok fena gaza geldim haberin olsun! -Ne manada -O manada...

Siportifs

-Lan oğlum ödiycem dedim lan! Borcumuz borç! -Yeter lan! Bütün takımın iliğini kemiğini emdin sömürdün! Bu sana ders olsun bi dahaki sefere topuğuna sıktıracaz! -Durun lan atmayın! Aaaaaa!

Bir Takım Akışıklıklar

Eskiden seskenlerde babamgilin kullandığı bir takım cümleler, kelimeler vardı, onları kullananlar varsa hala bana haber versin lütfen. Zerre kadar hazzetmemek mesela ... bunların yanında bir takım cümleler de olurdu, zerre kadar hatırlamıyorum şu anda :) Ama olurdu işte, bizim nasıl şimdi kullandığımız ve yirmi sene sonra hatırlamayacağımız bir jargonumuz varsa onların da vardı o dönemde, sonra onlar da unuttular bu cümleleri, bizim cümlelerimize uyum sağladılar filan yani. Mesela bakın bu filanı büyük ihtimalle unutucaz bir süre sonra, ya da ne biliyim... "ne biliyim"i mesela. Eski kitapları okuyunuz, 60'ların 70'lerin kitaplarını, bu jargon meselesinin izini o dönemde sürersiniz. Vedat Türkali'nin dilinde bulunur mesela. Ama 80'lerin başında orta yaşlarını yaşayan, örgütlü solcu olmayan, yani edebiyata dahil olmaya değer bulunmayanların, yani bugün, bütün o süreçlerden çok uzakta, bambaşka bir hayatı yaşayanların ataları olanların dili kayıptır. Kimse onları

Son Gazi Öldü

Kurtuluş Savaşı'nda savaşan son adam da öldü. Son kahramanımız. Kahramanların en büyük özelliği kahraman olduklarının farkında olmamalarıdır. Band Of Brothers diye bir dizi vardır, Er Ryan'ı Kurtarmak filmi Şipilbörg ve Hanks'e yetmemiş, "baba biz burdan bir de dizi attırırız be ya!" diyerekten bu diziyi çekmişlerdir. İyi de yapmışlardır. Döner döner izlerim arasıra iyi iştir. Bu dizinin finalinde bir takım 2.Dünya Savaşı gazileri çıkar ve bir takım şeyler söylerler. Onca vıdı vıdının arasından bende kalan duygu bu yukarıdaki olmuştur. Kahraman olduğunun farkında olmadan kahraman olmak. Bize bir görev veriliyordu, biz de bir takım insanlardık, gidip onu yapıyorduk, onu yaparken kıçımızı kollamaya çalışıyorduk ama aramızdan bazıları ölüyordu her seferinde, ama birlikte bir şey yapıyorduk, bir hedefimiz vardı. Şu araziyi ele geçirin, geçiriyorduk, şu hattı dağıtın, dağıtıyorduk. Bu kadar. Bütün bunların toplamı, 2. Dünya Savaşı'nın büyük tarihini yarattı. Bu sav