Adım
Caput göbek adım Bahtiyar. 11'de yediğim Mc Donalds'dan sonra iki saat sızdım.
Gecenin birinde uyandım. Artık sabaha kadar buradayım belli ki. İki saat
sonra uyandım ve dedim: “38 yaşındayım”
38
yaşındayım ve artık hiçbir şey bana anormal gelmiyor. Bir film çektim daha
vizyona çıkmadı. Bir kitap yazdım henüz basılmadı. Dünyayı dolaşıyordum yarım
kaldı. Uçurumun kenarındayken sormuştum kendime: “Bu dünyadan ne bekliyorsun
Caput?” diye. Üç cevap bulmuştum. Film çekmek, kitap yazmak ve dünyayı
dolaşmak.
Bir
sene kadar önce blog yazmayı bıraktım. Yazmaktan, yani hayal kurmaktan yorulmuş
bir adam olarak. “Yazmak için Yaşamak” beynime tohumlarını ektiğinden beri
böyleydi bu. Yazmak, sürekli yazmak, bir yazar sürekli yazar. İyi amk bir yazar
sürekli yazar da bir yazar arasıra da okunur ama…
38
yaşındayım ve hiçbir şey beni şaşırtmıyor. İri cüsseli bir adamım, Balzac kadar
çok yerim ama onun kadar iyi yazamam. Günde iki paket sigara içerim. Vücudum “yapma
bunları bana” diyeli çok oldu. Ama ben hala onu dinlemiyorum. Diyalektik gereği
bir noktada “ee sigerim!” diyecek diye bekliyorum.
Hayata
ve güzel şeylere olan tutkum hala bitmedi. Bu tutkunun bana büyük ve güzel
şeyler yaptıracağına inandım hep. Artık inanmıyorum galiba. Yapacağım büyük ve
güzel şeylerin insanlarda da büyük ve güzel duygular uyandıracağına
inanıyordum. Artık inanmıyorum.
İyi
değilim kısacası.
Yorumlar
"siktir et!"
Norveç candır, uskumru candır, ben olsam ben de gelmem :)