Yıllar önce yazdığım üç tane yazıyı buraya geçirme ihtiyacı hissettim. Bir gün kaybolurlarsa en azından burada bulunurlar diye. İnternet hiç kaybolmıycak ya o bakımdan. Sırasıyla okumak isteyen En alttan, Nurettin Eşfak'tan başlayıp yukarıya doğru çıkabilir. Çıkmayabilir de
Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii
Yorumlar
hele alınan çeyizlerin naylonlarıyla saklanması gerçeği ayrı bir traji komik halk hikayesidir bizde...35 yaşında evlenen ve 22 yaşından beri çeyiz alıp 6 yıl önceki çamaşır makinesi modelini kullanmak zorunda kalan teyzemden bilirim..:P
acıklı bir durum ki allahtan şimdiki gençler uyanık artık..
bkn: evlenmeyecek kadar uyanık olan gregor samsa ve evlense bile çeyizini depoda saklamayı akıl eden uyanık arkadaşları :P
hayır derdi beni gerdi de o açıdan şey ettim :PP
Bu arada Nurettin Eşfak'a mektup benim de yakından tetkik ettiğim bir geleneğin sonucu aslında. Benim kuzen de yaptıydı aynısını.
Not: Yorumlarım başka postlarına artık. Lüffen postlarını beyaz değil de, gri gibi daha kırık renklerde yaz :)
Demiştim ki, müşteri memnun, hem bu blogu tanıdığına hem de postların yeni rengi için :)