Seninle dokuz gün süren ayrılığımızın sebebi benim artık seni istemediğime olan inancım. Yeter artık bu bağımlık demem. Ben ve ekip arkadaşlarım hep birlikte seni bıraktığımızda, ötmeyen ciğerlere, kokmayan parmaklara, koku alan bir burna sahip olacağımıza inanarak çok sevindik. Fakat dokuz günün sonunda anladık ki sen aynı zamanda insanın konsantrasyonunu da sağlayan bir bokmuşsun. Bunca yıllık meslek hayatımda (dikkat! Gökhan ilk defa yazmaktan mesleği olarak bahsediyor!) bir çok kereler gavurun "Writer's Block" dediği şeyle karşılaştım. O yüzden bu dokuz günlük süre zarfında yaşadığımızın yazar tıkanması olmadığını bilecek kadar tecrübeliyim. Sana bu kadar göbekten bağlı olmanın acısını içimde taşırken bir yandan da sana geri dönmemin mantıklı açıklamasını yapmaya girişecek değilim. Şöyle diyebilirim mesela, (ki diyeceklerim yanlış değil ama bulunduğum noktada yani sana yenildiğimi hissederken bu söyleyeceklerimin hiçbir anlamı yok) Kendimizi acıtmak, aşağılamak bizim ...