Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

yankı

Milliyet.com.tr'de bugün çıkan haber: 8 yaşındaki bir erkek öğrenciye tuvalette tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanan İstanbul’daki bir ilköğretim okulunun 55 yaşındaki temizlik görevlisinin suçsuzluğunu belgeleyen adli tıp raporu, korkunç bir gerçeği ise gün ışığına çıkardı. Küçük çocukta 3 ayrı kişinin DNA’sı tespit edilince, yaşlı adam tahliye edildi. Ve vicdanına yenilen anne H.G. konuştu: “Oğluma 3 yaşından itibaren dedesi, dayısı ve dayısının bir arkadaşı tecavüz ediyordu. ve yankısı: “Oğluma 3 yaşından itibaren dedesi, dayısı ve dayısının bir arkadaşı tecavüz ediyordu.“Oğluma 3 yaşından itibaren dedesi, dayısı ve dayısının bir arkadaşı tecavüz ediyordu.“Oğluma 3 yaşından itibaren dedesi, dayısı ve dayısının bir arkadaşı tecavüz ediyordu.“Oğluma 3 yaşından itibaren dedesi, dayısı ve dayısının bir arkadaşı tecavüz ediyordu.“Oğluma 3 yaşından itibaren dedesi, dayısı ve dayısının bir arkadaşı tecavüz ediyordu.“Oğluma 3 yaşından itibaren dedesi, dayısı ve dayısının bir arkad

Geliyor Geliyor Fenerbahçe Geliyor!

Türkiye'nin zihni daralması ve taşranın merkezi ele geçirmesiyle ilgili çok yazdım. Ama bugün beni de tedirgin eden bir haber var Milliyet'te. Yıllardır zevcemi sakinleştirmek için "Bir şey olmaaz, onlar da dönüşecekler, modernizm onları da dönüşüme zorluyor, yumuşayacaklar, merkeze çekilecekler, evet o arada merkezi de biraz kendilerine çekecekler ama gevşeyecekler" diyip duruyorum. Ama bu haber hiç hoşuma gitmedi. Göstergelere dikkat eden bir adam olarak türbanın altına streç kot giyen, makyaj yapan onu da geçtim, renkli renkli türbanlar takan kadınları gördüğümde düşüncelerimin doğrulandığını düşünürdüm hep. Ama alttaki haberde de başka göstergeler var. İşim televizyon olduğu için, orada bir takım göstergeler var, sigaradan sonra içkiye de buzlama getirmek üzereler, çocukların gelişimi ayağıyla yavaş yavaş alan daraltıyorlar. "Sen bizden olmayabilirsin ama senden bir sonraki kuşak bizden olacak" şiarıyla aslanlar gibi yürüyorlar üstümüze üstümüze. Kafata

Türkiye'den Belgrad'a Trenle Gideceklere Tavsiyeler

Birinci tavsiyem, gitmeyin! Eğer Evropa'nın bir kısmını trenle dolaşacağım ama interrail yapacak kadar genç ve serseri değilim, hele ki yalnızım filan diyorsanız ilk tavsiyem İstanbul'dan Belgrad'a giden ve müthiş ucuz olan (140 TL civarında) trene binmeyin.Sözde 22 saat sürüyor. Ama hiçbir zaman 22 saat sürmüyor. Üstelik TCDD, yazın nasıl bilmiyorum ama havalar soğuyunca, nasıl olsa kimse gitmiyor diyerek en dandik vagonlarını veriyor bu hatta. Giderken alafranga, dönerken alaturka tuvaleti vardı vagonun, ama ikisinin de sifonu yoktu. En büyük rahatlık perdeleri kapatıp sigara içebiliyor olmak, diğer trenlerde bu mümkün değil. Ama bunu 60'lardan beri değişmemiş, üstelik büyük ihtimalle temizlenmemiş vagonlarda yapmak çok eğlenceli olmuyor tabi. Üstelik vagon yataklı da değil, kuşet. "Bana farketmez, tanımadığım bir takım insanlarla 22 saat yol giderim" diyorsanız o zaman sorun yok. Gerçi tren çoğu zaman boş gidiyormuş bir yandan da. Giderken de dönerken de

Neden Geldim İstanbul'a...

Uzun zamandan beri memleket dışındaydım. Dolaştık durduk zevcemle. Dün sabah memlekete avdet ettik. Trenle dolaştık bir sürü yeri. Her sınır kapısında sınır polisi trene binerek kontrol etti pasaportlarımızı, ya cep telefonuyla merkez bilgisayara bildirdiler ya da ellerinde laptopla geldiler trene. Kapıkule'de giderken de dönerken de biz indik ve gittik polisin huzuruna. Giderken gitmenin zevki bir başka da dönmek kolay olmuyor bu ülkeye. Babamın Maria diye bir hemşiresi vardı. Gagavuz Türkü, Ukraynalı. İki çocuğu var 18-20 yaşlarında. Afganistan'da hemşirelik yapmış. Kocası Çernobil kazasına ilk müdahale için gönderilen komando ekibindeymiş. Ağır radyasyona maruz kalmış, üstlerinde gerekli ekipman da yokmuş üstelik. İntihar etmiş kanserden ölmemek için. Maria bir daha evlenmemiş, Avrupa'nın dört bir yanını dolaşmış, sonunda Türkiye'ye gelmiş, çocuklarını çilek toplayarak, bavul ticareti yaparak, sürekli yatmak zorunda olan hastalara, yaşlılara hemşirelik yaparak büyü