Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

mim koyanlar utansın

Borsalino kişisinin mimini mimlemek amacıynan bugünlerde sinir olduğum on adet şey bulup yazıyorum. Bizim arabanın üstüne otoparkın çatlağından damlamak suretiyle tavanı bembeyaz yapan, oto yıkamacıların geçiremediği, beni arabayı pasta cila vs.ye vermek zorunda bırakacak olan beyaz lekeler Linççiler, bugün gene bir haber vardı, tacizciyi ütülemişler Linççilere halk kendini koruyor diyerek çanak tutan kişi ve onun partisi Ona senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu demeyen ana muhalif kişi ve onun oyuncağı Uykusuz'u açıp da Fırat'ı görememek Durum 3-1'ken Güiza'nın kaçırdığı gol. Hala mı? Evet hala. Ne güzel gidiyodu maç 6'ya 7'ye Havanın soğumaya başlaması. Kış diye bi şey geliyomuş ondan oluyomuş öyle dediler. Bir zamanlar gitti gidiyor'dan ne bok yemeye aldıysam aldığım iki adet kameranın bir kamera etmemesi Koltukta sızarak uyumak fakat yatakta da uyku tutmamak Hayatımın gene fena halde tekdüze hale gelmeye başlaması Üper koklar

mana mou ellas

ta pseitika ta logia, ta megala mu ta ’pes me to proto su to gala ma tora pu xipnisane ta fidia esi foras t’ archaia su stolidia ke den dakrizis pote su, mana mu ellas pu ta pedia su sklavus xepulas ta pseitika ta logia ta megala mu ta ’pes me to proto su to gala ma tote pu sti moira mu milusa eiches ntithei t’ archaia su ta lusa ke sto pazari me pires, giftissa, maimu ellada, ellada, mana tu kaimu ta pseitika ta logia, ta megala mu ta ’pes me to proto su to gala ma tora pu i fotia funtoni pali esi kitas t’ archaia su ta kalli ke stis arenes tu kosmu, mana mu ellas to idio psema panta kuvalas ---- yalancı sözlerini, o büyük (sözleri) bana ilk sütünle beraber söyledin, fakat şimdi yılanlar uyandığında, sen eski süslerini giyiyorsun, ve sen hiç ağlamıyorsun annem yunanistan, çocuklarını esir satarken... yalancı sözlerini, o büyük (sözleri) bana ilk sütünle beraber söyledin, fakat o zamanlar ben kaderimle konuşurken, sen eski güzel kıyafetlerini giymiştin, ve pazardan bana bir çingene may

sabah sabah aklıma gelenler

Sabah kahvemi koydum, sigaramı yaktım, sonra bilgisayarın başına geçtim, sonra bilgisayarın kapağını kapattım -laptop da bilgisayar değil mi?- çünkü bir kaç haftadır günün sadece bana ait tek on dakkasını kendime ayırmak yerine gazetelere filan bakarak geçiriyordum. İnternette ne yapıyorum. Vikipedi diye bir müessese var mesela. Bildiğin ansiklopedi. Ben eskiden, yani çocukken hayat ansiklopedisi okurdum diğer çocuklar çocukça şeyler yaparken. O zamandan bu zamana biriktirdiğim binlerce şey var beynimde. Sonra yazı yazmaya başladım. Binlerce sayfa yazı yazdım bugüne kadar. Ama hiçbiri o binlerce şeyi beynimden atmama yarayacak yazılar değildi. Çok güzel fikirler buldum, iyi film hikayeleri, iyi öykü konuları, roman projeleri. Hepsi de beynimde birikenleri dışarı fırlatıp atabilmenin yollarıydı. Ama hepsi daha çekirdek halleriyle duruyorlar. Zamanım yok dönüp onları geliştirmeye. Bu da bende bir alışkanlığa sebep oldu. İyi fikirlerden, hikayelerden, sadece bulduğum ve ilk haliyle kağıda

bunları biliyor muydunuz?

Malezya'da çok sevilen, baya ciddi ciddi stad konserleri veren ve hiç de fena olmayan bir melodik rock yapan "Fantasia Bulan Madu" (galiba adı bu) diye bir grup olduğunu biliyor muydunuz? Ben de yeni öğrendim. Benim de elimde bir Malezya Saykedelik Rock grubunun CD'si var mesela. Dünya ne kadar büyük ve ne kadar çok şey var bilmediğimiz, öyle değil mi sevgili dostlarım

Hürriyet'in İnternet Sayfası

Ayhan Sicimoğlu'nun deyimiyle "Hastasıyım" Fatih Çekirge'nin girdiği yerde ot bitmezmiş. Sabah uyanıyorum memlekette dünyada neler olup bitmiş öğrenmek için. İlk sayfada şöyle bir haberle karşılaşabiliyor insan. "Şok! Amerika'nın bir atom bombası kayıp!" Anam n'oluyor! El Kaide filan mı kaçırdı acaba, dur hemen tıklayayım da bakayım ahvalimiz ne olacakmış! Tıklıyoruz ve ne çıkıyor karşımıza. Hadise 40 yıl önce Grönland'da olmuş. Ce-eeee. Ya da misal şöyle bir haber. " Şok! Recep Tayyip Erdoğan'ın Ayağını Kaydırdılar!" Anam darbe mi oldu! Açıyorsun haberi, Malatya Gezisinde Recep Tayyip yöresel ayak kaydırmaca oyununu oynadı. Ayağını kaydırdılar. Bir de şu var. Ana sayfada üç cümlelik bir haber var mesela. Bıdı bıdı vıdı vıdı.... haberin devamını okumak için tıklayınız. Tıklıyorsun, yeni açılan sayfada aynı üç cümle ve altında bir tıklama yeri daha. Ulan ben bunu okudum ve tıkladım zaten! Beni neden bir kısır döngünün içine sokuyorsu

hürniyetli okuyucu yorumları

Hürriyet, Milliyet ve bilumum gazetelerin internetteki sayfalarına yorum yapanlara bayılıyorum. Ben de bundan sonra blogumu bu niyetle kullanmaya karar verdim. OBAMA BAŞKAN SEÇİLDİ: Kendisine başarılar diliyorum ÜMİT ÖZAT YOĞUN BAKIMA ALINDI: Kendisine acil şifalar diliyorum SON GAZİ DE ÖLDÜ: Kendisine Allah'tan rahmet yakınlarına da başsağlığı diliyorum KARIM BENİ DÖRT ERKEKLE ALDATTI: Kendisine geçmiş olsun diyorum

Fergie'nin bakımevi

Fergie uzun zamandan beri kendini bir köşeye atılmış hissediyordu. Üstelik artık bulvar gazetelerine götünü başını yakalatacak kadar da genç değildi, yakalandığında da zaten aynı gazeteler "Fergie'nin götü ne kadar büyümüş!" diye manşet atıyordu, şerefsizler! Kendisinden çok daha genç kadınlar Güney Afrika'yı filan kurtarmaya çalışıyorlardı. Oradaki yoksullukla ve açlıkla uğraşıyorlardı. Fergie'nin de bir yeri kurtarması gerekiyordu. Böylece bir halk kahramanı olarak hiçbir zaman sevilmediği ülkesinin sıradan fishandchips insanlarının gönlünde taht kurabilecekti. Haritayı önüne açtı ve gözleri kapalı, mini mini mayni mo oynayarak kendisine bir ülke seçti. Türkiye! Süperdi. Hemen Türkiye'ye gidecek ve oradaki açları doyuracak onlara Güney Afrikalılık bilinci aşılayacaktı. Ve fakat bir gazeteci alması gerekiyordu yanına. Yanına aldığı gazeteci bu amacı beğendi, fakat bir takım değişiklikler yapmasını söyledi ona. Bir kere Türkiyelilere Güney Afrikalılık bilinci