Ana içeriğe atla

Basın Bildirisi

Canlar, belirsiz bir tarihe kadar buraya yazmaya ara veriyorum sanırım. Ama dönene kadar isterseniz geçen sene yazdığım ve ne zaman yayınlacağını allahın bile bilmediği kipatımı tefrika halinde burada paylaşabilirim. Bu fikre olar diyenler elime mum diksin anasını satayım

Yorumlar

Gökhan dedi ki…
Yapam di mi Vladimir. Yoksa soğuyacak okuyucu. Gerçi sadece sen cevap verdin, demek ki baya soğudular zaten :)))
ena dedi ki…
şahane olar hatta:)
Can dedi ki…
bir mumdur iki mumdur benden.
JoA dedi ki…
yapmaaaa
Gökhan dedi ki…
Ena ve Can sağolun varolun, johnsonız :)
Evet tahmin ettiğim gibi JoA'dan red geldi. Neden JoAcan? Can burda can seni kastetmiyor :P Nasıl olsa basılmayacak ben basmazsam, ben de kitabevi açmazsam basmıycam bunu.
JoA dedi ki…
ya bi dur kardiş. buralar dipsiz kuyu, bilmiyosun sanki. te allaam ya:)
Gökhan dedi ki…
JoA'nın uyarısını tikkate alıyorum ve yapmıyorum arkadaşlar. Ama ben ünlü olmak istiyorum JoA. Benim Pucca'dan ne eksiğim var!

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!