BUNU SABAH AÇ KARNINA DİNLEMEYİNİZ ANACIM. ÇARPAR. GECE ÜÇ GİBİ EFKARLANMAK GİBİ BİR NİYETİNİZ VARSA VER GELSİN.
Müşkülpesent Atlar
Geçit boyunca, tepenin hemen yanında, sınırın çok dar olduğu yerde
Kamçıyla atlarımı sürüyorum, daha güçlü darbelerle, kuvvet uygulayarak…
Soluyabileceğim hiç hava yok,-Rüzgârı içiyorum, yutuyorum sisi
Acıklı tutkuyla hissedebiliyorum ölüyor olduğumu, ölüyor olduğumu!
Yavaşlayın, atlar, hevesinizi yatıştırın!
Eski sıkı köseleyi dinlemeyin
Ama sahip olduğum atlar müşkülpesent
Ne adamakıllı yaşamaya ne şarkıyı söylemeye zaman oldu…
İçmelerine izin vereceğim ve bu mısrayı söyleyeceğim
Kısa bir süre daha uçurumun kenarında kalacağım…
Acımasız bir kasırga bir kar tanesi gibi beni zaferden sürükleyecek
Sabah, kızağın yanında, karın üstünde, karın üzerinde yükselip batacağım
Dörtnalızın hızını kesin, atlarım,-huzurlu ve sakin olmasını sağlayın
Ve yolculuğumu son ve kesin sığınağa kadar biraz uzatın
Yavaşlayın, atlar, hevesinizi yatıştırın!
Eski sıkı köseleyi dinlemeyin
Ama sahip olduğum atlar müşkülpesent
Ne adamakıllı yaşamaya ne şarkıyı söylemeye zaman oldu…
İçmelerine izin vereceğim ve bu mısrayı söyleyeceğim
Kısa bir süre daha uçurumun kenarında kalacağım…
Zamanında geldik, Tanrı’nın sarayında gecikme yok-
Neden melekler orada yüksek, sinirli sesleriyle şarkı söylüyor?
Ve belki de çandır kötülük ağlayan
Ben vahşi, asi atlarıma “Yavaşlayın!” diye bağırdığımda
Yavaşlayın atlarım, hevesinizi yatıştırın!
Size yalvarıyorum, bu kadar güçlü hamle yapmayın!
Ama sahip olduğum atlar müşkülpesent-
Yaşayacak zaman yok,-bu şarkıyı bitirmeme izin verin!
İçmelerine izin vereceğim ve bu mısrayı söyleyeceğim
Kısa bir süre daha uçurumun kenarında kalacağım…
(Müge'nin nefis çevirisiyle)
Yorumlar