Gene biz bize oturuyorduk, sen ben bizim oğlan. Bizi kimse anlamıyordu, dostumuz yoktu bizden başka Bir elim sıcak bir elim soğuk Böyle saçmalık olur mu? Bizim oğlan işte Çok iyi anlıyordu bunu. Farsilere özeniyordum ben olmayan bir Farsça konuşuyordum Şevket Arapları severdi. Ama atlarını. Hele ki kum zeminde. Türker’in ikimizle de işi olmazdı. Onun genelde işi vardı. Mesaili. Gene de otururdu bizimle, ben o bizim oğlan. Çay içiyorduk, kimse çayı bizim gibi demleyemiyordu. Kaçak çay içiyorduk, bir de kapalı alanda sigara Kaçak kaçak Kaç ak güvercin uçurmuştu Şevket. Hiçbiri de geri dönmemişti Şevket’in bu hayvan sevgisine bir türlü anlam veremiyorduk. Ben veremiyordum. Türker genelde vermiyordu. Türker hesap da vermezdi zaten. Biz öderdik hep. Evde de vermezdi karısına. Karısı bunu doğal karşılardı üstelik. Gene biz bize oturuyorduk sen ben bizim oğlan. Uzakta da başkaları oturuyordu. O, o, onun oğlan. O sırada vapur gelmesin mi… Bir kız inm...