Sex and the City ya da Vorçistayrlı Müge’nin deyimiyle S&C, ilk yayınlandığı sene seyretmiştim. Sanıyorum bundan 5-6 sene öncesidir, her sabah beşte, yatmadan önce o günün bölümünün başına otururdum. Yıllar sonra New York’ta bir restoranın önünde oturmuş muhabbet eden 4 tane kadın gördüğümde ne kadar doğru bir iş yaptıklarını bir kere daha anladım. Şahsen Mirandacı olduğumu öncelikle belirtmek isterim. Miranda’ya hasta olduğum çıkarılmasın buradan, tabi ki fuck body olarak Samantha’yı seçerdim. Miranda dizideki en kendime yakın bulduğum karakterdir. Yüzkitabı internet sitesinde yapılan hangi S&C karakterisin testini çözmeden Miranda çıkacağımı rahatlıkla söyleyebilirim, o derece. Carry’den kesinlikle hazzetmem, sosyalleştirilmiş sosyopat olduğunu düşünüyorum çünkü Carry’nin. Bunda Sarah Jessica Parker’ın oyunun da çok ciddi payı olduğunu biliyorum. Kadının ağlamasına bile üzülemiyorum çünkü gerçekten ağlamıyor. Biraz sonra gözlerini silip diğer kızlara “E nerde kalmıştık” diyeb...