Ana içeriğe atla

Şarl Dö Gol’e Giden Taksinin İçinde

Şen olasın Paris morgu sana geliyorum!


İki kişilik yer açın, Ho amca’yla geliyoruz.

Ho amca Sucumahir bir edayla atıyor makasleri

Yüreğim ağzıma geliyor, ayağım olmayan frende

Ho amcanın yaşında böyle araba sürmek isterim. Bir de böyle sevişmek

Taksinin dışında dünya hızla akıyor, içerde piyano süitleri



Fıkra gibiyizdir Ho amcayla

Bir Çinli, bir Türk, bir Alman arabasında, Fransa’da

Ho Amca yavaş, o viraja yüzle girilmez

Ya da siktir et Ho Amcam, ölelim gitsin

Ben de senin kadar bıktım bu hayattan

Öpüştürelim Fransız betonunu Alaman çeliğiyle

Koy götüne ben de geliyorum, uzatma ayağını frene



Dışarda yağmur, ben dönüyorum memleketime

Sen burda kalıyorsun Paris’teki Çin’inde

Ben dönüyorum, memleket benim değil

Sen kalıyorsun, memleket senin değil

Bu işten benim bir kazancım yok

Sen hiç olmazsa elli Yuro’mu aldın

Hadi gene iyisin.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Siz şahanesiniz , eşiniz de çok şanslı :)

Bloğunuzu sık sık keyifle okuyan kırk yılda bir yorum yazan ( pek teşvik edici değil bu yönü ile ) biri hoşluklar diler ...
Gökhan dedi ki…
Çok teşekkür ediyorum efenim, bizi izlemeye devam ediniz :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!