Ana içeriğe atla

Kafası Çok Karışıklar

Şimdi öncelikle aşağıdaki iki reklamı bir seyredelim






Seyrettik mi? Tamam, şimdi takkemizi önümüze alıp düşünelim. Dünyanın en "kafası çok karışık" insanları hangi ülkelerde yaşar? Cevap veriyorum: Modernizmi içselleştirdiğini düşünen İslam ülkelerinde. Batı elma değil, ahlak kabuğunu soyup içindeki ilmi yiyemiyorsun maalesef. Yemeye kalktığında işte böyle çelişkili görüntüler çıkıyor ortaya. İkinci reklamda ne diyor? Bu şampuanı kullanıyorum kafam kaşınmıyor. Neden kafan kaşınıyor? Çünkü kafanı kapatıyorsun. Peki sakatlanan oyuncunun yerine girip vole çakmak neyin nesi? "Çocuk da yaparım kariyer de" vaziyeti. Yapamazsın arkadaş, ya çocuk çocuğa benzemez ya kariyer kariyere. Arada derede yarı anne yarı iş kadını bir şey olursun. Müslümanım ama modernim de. Olamıyorsun maalesef. Başımı kapatıyorum ama flört de ediyorum.

Batıda azınlıkların İslamı, çoğunluğun ister istemez dayattığı yaşam biçimine tepki olarak geliştiği için daha muhafazakar ve tutarlı. İçinden böyle kafa karışıklıkları çıkmıyor çoğu zaman. Neden? Çünkü diyalektiğe uygun gelişiyor her şey.

Yukarıdaki reklamda ve Türkiye'nin büyük şehirlerinde ise tam tersine insanlar aslında birbiriyle uyuşması mümkün olmayan iki dünya görüşünü kendi hayatlarının potasında eritmeye çalışıyor ve ortaya böyle ne şiş yansın ne kebap, altı kaval üstü şişhane durumlar çıkıyor. Yıllar önce Çırağan'da bir pastanenin önünden geçiyordum. Asma katta türbanlı bir kız bir oğlanla öpüşüyordu. Ama nasıl öpüşmek! İçimden "E güzel ablacım, bunu yapıyorsun ama o başını da kapatıyorsun. Nasıl olacak bu işler?" demek geldi.

Şunu da eklemek istiyorum. Ne kapalılara ne de kapalıların sevişmesine flört etmesine karşıyım. Tam tersine "bırakınız sevişsinler"ciyim. Sadece kafa karışıklığının altını çizmektir amacım. Bir de eklemek isterim ki hemen bugünb olmasa da bir gün, belki bizden öldükten sonra, ama bir gün mutlaka, saflar ayrılacak. İnsan dediğimiz yaratık böyle bir gerilimi çok uzun süre kaldıramaz, eninde sonunda kararını verir ve bir tarafa doğru evrilir. Bu Türkiye'de de böyle olacak! Buralar hep havuz olacak! Burası golf sahası olacak! Söz verdim olacak!

Yorumlar

cebimdekimatara dedi ki…
korkuyoruz reis bize yol göster
Gökhan dedi ki…
oturup bekleyeceğiz matara, ben de yol görmüyorum :)
Adsız dedi ki…
çok beğendim.
Gökhan dedi ki…
Aaa teşekkür ederim ya, eski bir yazıdan yorum almak çok memnun etti beni.
aykut dedi ki…
Bende inanıyorum!!Birgün saflar ayrılacak ayrı ayrı saflarda durmak bi yere kadar... gün gelecek devrim dönecek 4 bir yanda 5 vakit..

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!