Ana içeriğe atla

Biten bir anketin ardından 2

Aynı hayatı bir kere daha yaşama fırsatınız olsaydı, hangisini değiştirirdiniz:

Eğitim hayatım
2 (14%)

İş hayatım
0 (0%)

Aşk ilişkilerim
3 (21%)

Ailemle ilişkilerim
1 (7%)

Bir daha yaşamıyim aynısını mümkünse
2 (14%)

Komple anam! Komple
6 (42%)

Şimdi efenim bu anketi uzun zamandan beri burda tutuyorum çünkü…

Bu noktada yalan söylemek istiyorum! Ve de tutamıyorum kendimi söylüyorum!

Bakın da halinize şükredin diye bu kadar zamandır tutuyorum bu anketi burda! Ey “Kafam Çok Karışık”ı okuyan binler! Bu ankete katılan bu zavallı 14 kişi, hayatlarında bir şeyleri değiştirmek istiyor! Siz istemiyorsunuz, ne güzel bak! Demek ki memnunsunuz. Evet sizin de ufak tefek sıkıntılarınız olabilir ama “Komple anam, komple!” şıkkını işaretleyen 6 kişi kadar da umutsuz değilsiniz. Sevdiğiniz bir eşiniz, güzel mi güzel, akıllı mı akıllı, dünyalara değişilmez bir yavrunuz, nurtopu gibi bir hükümetiniz, geleceğe güvenle bakan gözleriniz var! Onlar… O 6 kişi var ya! Onların önüne altın tepside yeni bir hayat sunsan gene gözünün üstünde kaşı var diye burun kıvırırlar!

Peki aşk ilişkilerini yeniden yaşamak isteyen o 3 kişiye ne demeli? Evde kalmışlar sizi! Kart horozlar sizi! Ulan sizi kim ne yapsın! Ben size o kadar ince eleyip sık dokumayın demedim mi? Ya işte böyle kalırsınız! Ya her yan yana geldiğinizde “Benim bu herifle/karıyla ne işim var Allam” dediğiniz o kişiyle ya da allah korusun tek başınıza, dımdızlak! Daha önce yaşadığınız ilişkiler daha mı iyiydi! Hadi canım hadi! Öyle olsaydı niye bitsindi ki! Bakın KÇK’nın geri kalan binlerce takipçisi! Bunlar hayat boyunca mutlu olmazlar! Okuyor bunlar çünkü! Düşünüyorlar filan habire! Korku, habis bir ur gibi içlerine işlemiş bunların! Mutlu oldukları anda bile acaba gerçekten mutlu muyum diye düşünür bunlar! Karıştırmasana kardeşim! Sana ne! Karpe Diyem diye bir peynir markası duymadın mı sen hiç! Ben sana ne diyem! Karpe mi diyem! İlla terbiyesiz mi konuşam! Bunu mu istiyon yani sen!

Bir kısmısı da eğitim hayatını değiştirmek istermiş! Ba ba ba! Hem eğitim imkanı bulmuş, bir de üstüne bunuyor! Biz bu ülkenin her köşesine bir üniversite açalım! Eğitimsiz kimse kalmasın diye uğraşalım, bu adamlar bu 2 kişi de desin ki ben baştan okumak istiyorum! Neden? E sen okursan antoloji pontoloji olur mu! Olmaz! Senin bu ülkede pontolog olma şansın nedir ki? Sıfır! Okusana su ürünleri! Bak her taraf balık çiftliği oldu! Balık çiftçisi olsana baştan! İleriyi görsene güzel kardeşim ben sana ne diyim! Sözüm size değil KÇK’nın sevgili binlerce okuru, bu ikisine! Sizler size verileni itirazsız kabul ettiniz, yurda yararlı bir insan oldunuz! Ama bunların anasında babasında hayır yok! Bunlar çocukken de yemek seçiyordu kesin! El kadar çocuğa yemek seçme hakkı verirsen daha fazlasını da ister! Yazıklar olsun! Bi de üstüne seçme seçilme hakkı da verelim o zaman çocuklara! Ailenin reisi kim olsun seçimleri yapalım! Anarşi gelir beyler! Uyarıyorum!

Bir kişi de ailesiyle ilişkilerini değiştirmek istiyormuş! Tabi istersin! Anaya babaya saygı göstermedin! Kendi başına buyruk yaşamaya kalktın! Hayat tokat gibi çarpar ama adamın suratına! Kaçacak delik ararsın! Ama geçmiş olsun! O yolların hepsini sen tıkadın aslanım! Sen babaya ukalalık yap, anneyi küçük gör, sonra ben geldim! Oldu, başka bir isteğin! Bak KÇK’nın diğer binlerce okuruna! Onlar bu ülkenin bütün vatandaşlarını ait oldukları büyük ailenin fertleri gibi görür severler. Devlet anaları, ordu babalarıdır! Bir tek gıkını çıkaran görüyor musun? Bu mutlu ailenin içinde senin gibi oyunbozanlar istemiyoruz kardeşim! Çık git aramızdan çık! Kışt!

“Bir daha yaşamıyim aynısını mümkünse”cilere gelmeden önce bir konuda anket katılımcılarını tebrik etmek istiyorum. En azından herkes çalıştığı işten memnun. Memnun değilim ama daha önemli sorunlarım vardı onun için işaretlemedim deme! Duymıyim onu! Memnunsun! Zaten bu ankete oy vererek konuştun yeterince! Sus artık! Bir bölücülük bir nifak tohumculuk, bir memnuniyetsizlik yaptın zaten! Bokunu çıkarma!

Eveeeet… gelelim “Bir daha yaşamıyim aynısını mümkünse”cilere. Şimdi ben size çok fena küfrederdim ama KÇK’nın binlerce okuru arasında çocuklar ve hanımlar da var. Ulan bu ülke size ekmek vermedi mi? Sizi okutmak için vergilerini harcamadı mı! Size iş vermedi mi? Ulan altınıza karı/adam bile verdi bu ülke sizin be! Ne yapacaktı bu ülke daha! Bi de kıyakçılık[1] yapıp… Tövbe tövbeeee! Daha ne yapalım be! İnsan bir kendinden utanır! Bu şıkkı işaretleyenler! Size sesleniyorum o 2 kişi! Sizi alırım burdan! Gönderirim İskandinavya’ya, buz gibi havanın içinde sarışın sarışın tiplerin arasına! Sabah evden çıkarsınız komşunuz “merhaba” demez, taksiye binersiniz taksici yüzünüze gülmez. Bakkala girersiniz sigara alırsınız, bozuk çıkarmadınız diye bakkal size surat yapar. Sokakta omzunuza çarparlar da bir özür dileyeneniz çıkmaz! O zaman anlarsınız bu güzel ülkenin değerini! Ama çooook geç olur. O yüzden bir abiniz olarak diyorum ki. Bir kere daha düşünün kardeşlerim. Bu ülke o kadar güzel…

Ünlü bir düşünürün dediği gibi burayı seversen burası dünyanın en güzel yeridir, amma dünyanın en güzel yerini sevmezsen orası dünyanın en güzel yeri değildir. Bu ülkeye, bu ülkede yaşadığınız hayata bir kere de böyle bakınız. Ben bu özlü söze bir şey daha eklemek istiyorum. Hakkari Türkiye’nin Hakkarisidir. Türkiye dünyanın Hakkarisidir. O zaman ya seveceksin sevmiyorsan terk edeceksin. Yok eğer terk edemiyorsan burayı dünyanın en güzel yeri kabul edip seveceksin. Sonuçta her halükarda SE-VE-CEK-SİN!

Bunun başka bir çaresi yok değil mi KÇK'nın sevgili binlerce okuru...

Hepinizi saygıyla selamlıyor bir sonraki ankette buluşmak üzere diyorum efenim.


[1] Atları ciftleştirmek için ellerini kullanmak zorunda kalan yardımcı kişilere verilen ünvan

Yorumlar

fish dedi ki…
ne pişman edion milleti anketine katıldıkları için beaaa :P

bi daha ki ankette zor buluşur okuyucuların seninle :))))))
Gökhan dedi ki…
Pişman olacak bir durum yok sayın fish. Önemli olan kazanmak değil katılmak değil mi? Bunu saymıyorum bir dahakine de mutlaka bekliyorum
Adsız dedi ki…
Kıyakçılar üzerine bir makale okumuştum, gerçi biz kıyakçıyız demiyorlardı ama. O günden beri kimseye kıyak geçmek gelmiyor içimden.

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!