Ana içeriğe atla

haydi oyun oynayalım

what is cult's sister?

cult: kült
sister: abla/kızkardeş

cult's sister: kültablası

ihehehehe ihehehehehe ihehehehehe

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Yav, hadi ben soruyorum artık, ne bu yaa?
gregor samsa dedi ki…
mahkemede "şiddetli geçimsizliğin" asli delili sayıp boşanma nedeni yaparlar bu oyunu gökhan.

senin seyahatin gelmiş bence.
mumicik dedi ki…
kpss ile kafayı yemiş biri olarak bu yazı bana bu soruyu hatırlattı.

Annesi Mehmet’e İngilizce çalıştırırken aralarında
şöyle bir diyalog geçer:
Anne ― Notebook ne demektir?
Mehmet ― Defter.
Anne ― Peki book ne demektir?
Mehmet ― “Ter”.
Annesinin sorusuna Mehmet’in doğru yanıt verememesinin nedeni, Piaget’nin bilişsel gelişim kuramındaki hangi kavramla açıklanabilir?
A) Uyum kurma
B) Özelden özele akıl yürütme
C) Kelime korunumu
D) Sembolik düşünme
E) Devresel tepki


cvp: B
Gökhan dedi ki…
Gregor ama ben halbuki ama yeni gelmiştim ama ben... bi daha mı gitsem acaba...

mumicik, teyze... ben sorunlu muyum teyze... beni özel okula gönderme teyze... orda gerizekalılar var teyze... beni hep dövüyorlar teyze... bak, b şıkkı çıkmışım ben... özelden özele akıl yürütüyormuşum... demek ki ben özelim teyze... lütfen beni o okula gönderme teyze...
Puffy dedi ki…
Nitekim Gökhan üstadımız,gerçek anlamda da şiddetli geçimsizlik tanığı olarak mahkemeye çıkmıştır zamanında :)
Sade dedi ki…
Haaaaaayyyiiirrrrr... Kultablasi dedi yaaaaaa...
Gökhan dedi ki…
puffyciğim ilk yalançı şahitliğim için ikinize de teşekkür ediyorum, o günden beri kendimi çok geliştirdim :P

Sade, beni gelecek kuşaklar anlayacak!

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!