Ana içeriğe atla

Kampanya

Tatvan'daki Milli Hakimiyet ilköğretim okuluna kitap ve kırtasiye gönderiyorum. Hikaye kitabı, her türlü ilköğretim test kitabı ve kırtasiye malzemesi. Katılmak isterseniz ya bana ulaştırın ya da doğrudan Salih Günay Milli Hakimiyet İlköğretim Okulu Tatvan Bitlis adresine gönderin.

İyi gelecek inanın bana.

Ha diyeceksiniz, homo magnus caput yani (koca kafalı insan) ya da homo caput magnus confusus (bunu biliyorsunuz zaten) neden coştun? Milliyet'te bir köşede okudum bu okulun adını. Benim ilkokulumun adı da Hakimiyeti Milliye idi. Bir meşaj olarak algıladım ben bunu, o yüzden. Ama ilkokulunuzun adı Hakimiyeti Milliye olmasa da farketmez, bir imece eyleyelim canlar.

Yorumlar

sarya dedi ki…
İyi gelmez mi gökhancım, ne iyi olur hemde. yeni değil ama kızlarımın okuduğu çocuk kitapları var, saklıyordum birgün birinin işine yarar diye. onları tekrar gözden geçirip ilk fırsatta gönderirim.
Gökhan dedi ki…
Yılbaşına kadar bir koli yapıp yılbaşı hediyesi niyetine göndermeyi düşünüyorum Sarya, aklında bulunsun :)
sarya dedi ki…
Ben burdan gönderirim Gökhancım. epey kitabım var çünkü gidecek. iki kere kargo parası ödemeyelim. :))
Gökhan dedi ki…
tamamdır, nema problema

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!