Ana içeriğe atla

hürniyetli okuyucu yorumları

Hürriyet, Milliyet ve bilumum gazetelerin internetteki sayfalarına yorum yapanlara bayılıyorum. Ben de bundan sonra blogumu bu niyetle kullanmaya karar verdim.

OBAMA BAŞKAN SEÇİLDİ:
Kendisine başarılar diliyorum
ÜMİT ÖZAT YOĞUN BAKIMA ALINDI:
Kendisine acil şifalar diliyorum
SON GAZİ DE ÖLDÜ:
Kendisine Allah'tan rahmet yakınlarına da başsağlığı diliyorum
KARIM BENİ DÖRT ERKEKLE ALDATTI:
Kendisine geçmiş olsun diyorum

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Hahahahaha :D Çok zekice!

Ben de hep o yorumları yapan insanları bir görmek istemişimdir mesela. O güruhun demografisini merak etmemek elde değil zira.

(Bu yazıya yorum yazarken insan bir geriliyor ama yaa... :P)
Adsız dedi ki…
Kafiye yapmışım, okurken farkediliyor.
(Sen merak etme, ben şimdi kendim Hürriyet'e geçiyorum.)
Gökhan dedi ki…
mesela ve zira'da sondaki a harfinden yarım kafiye yapılmış. Yok lan yarım kafiye diildi neydi onun adı. bi adı vardı onun ama neydi acaba. Bu arada sana da başarılar diliyorum hahahahaha:)
gregor samsa dedi ki…
"redif" diil
Adsız dedi ki…
Redifin, kafiyeden farkı ses benzerliğini yapan kelimelerin anlamlarının ve görevlerinin farklı olmasıdır. Ama aynı anda hem redif, hem kafiye olabilir.

Belli bir kafiye örgüsünün söz konusu olmadığı kafiyem, doğrudur, yarım kafiyedir. Ama en manidarı cinaslı kafiyedir.

Kendisinin blogunda gördüm ki Gregor Samsa Bey ise "boy boy kovboy" şeklinde zengin kafiyeden yana bir tutum içinde.
Adsız dedi ki…
zirâ
meselâ
asonans var orada.
(karıştırılmasın aliterastonla)
miracsaral dedi ki…
O tür yorumcu insanların tanıdık, bilindik profilleri vardır.Ya, tüm gün dairede sinek sayan, az çok bilgisayar kullanan memurlardır, ya da internet cafe sahibi, internet kullanmayı "karı" düşürmek olduğunu zanneden evli, çocuklu adamlardır.

Bu konuda şöyle bir efsane vardır, müzikle ilgili bir haberin yorum kısmında iki kişi tartışırlar, böyle sayfalarca birbirlerine neredeyse dökümanter bilgiler yazarlar, sonunda bir duraksama olur, en son gönderilen mesajdan altı ay sonra yeni bir yorum yazılır : "Askerdeydim, yazamadım şimdi yazıyorum. İşte cevaplarım". Bu gerçek bir olay :)
Gökhan dedi ki…
Allahım ne kadar mesudum uzun zamandan beri ilk defa bir yazıda yedi yorum! demek ki hala okunuyorum yüce rappim!

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!