Bugünlerde kendimi Fırt dergisindeki karikatür gibi hissediyorum. İlla üstteki gibi değil ama herhangi bir karikatür gibi. Bundan yirmi sene önce güncel olan, o gün belki de keskin bir zekanın ürünü olan, gündemi çok iyi süzmüş ve espriyi tam yerine koymuş oturtmuş, belki bir gülümsemeyle belki de yerlere yatarak atılan kahkahalarla karşılığını bulmuş, belki hafta başında okulda "Fırt'taki karikatürü gördünüz mü oğlum!" diyerek anlatılmış ama tamamen tüketildikten sonra unutulmuş, yirmi yıl küflü bir bodrumda bekledikten sonra sahafa çıkmış meraklısını bekleyen bir sayının içindeki artık sikindirik olmuş bir karikatür gibi... Saltanatı on beş dakikadan ibaret olan bir karikatür... Bu duygu, oldukça pis bi şeymiş...
Bugünlerde kendimi Fırt dergisindeki karikatür gibi hissediyorum. İlla üstteki gibi değil ama herhangi bir karikatür gibi. Bundan yirmi sene önce güncel olan, o gün belki de keskin bir zekanın ürünü olan, gündemi çok iyi süzmüş ve espriyi tam yerine koymuş oturtmuş, belki bir gülümsemeyle belki de yerlere yatarak atılan kahkahalarla karşılığını bulmuş, belki hafta başında okulda "Fırt'taki karikatürü gördünüz mü oğlum!" diyerek anlatılmış ama tamamen tüketildikten sonra unutulmuş, yirmi yıl küflü bir bodrumda bekledikten sonra sahafa çıkmış meraklısını bekleyen bir sayının içindeki artık sikindirik olmuş bir karikatür gibi... Saltanatı on beş dakikadan ibaret olan bir karikatür... Bu duygu, oldukça pis bi şeymiş...
Yorumlar
şahane benzetme.