Ana içeriğe atla

Sabah Saçmalamaları

  • Nefrit olmaktan nefrit ediyorum!  (Hiç olmadım o ayrı)
  • O değil de, insanın idollerinin kendini bozması kadar kötüsü yok be... Kimseye güvenemiyosun bu hayatta. İşte bu yüzden, sırf bu yüzden gerçek idol kendini bozmaya fırsat bulamadan ölen idoldür. Gözünün yağını yiyim Jim Morrison'un ve diğer 27'liklerin.
  • Kendimi kaybedercesine dolaşmak istiyorum New York sokaklarında.
  • Amerika Irak'taki muharip askerlerinin sonuncusunu da bugün geri çekmiş bulunuyor. İşte asıl eğlence bundan sonra başlayacak.
  • Yeni çıktı bu "bebek" modası. Gülben Ergen'in çocuğundan çıktı sanıyorum. Hülya'nın Zehrasına neden hiç Zehra bebek demedik? Ayıp olmayor mu? Şimdilerde 5 yaşına kadar bütün çocuklara Kıl Bebek Tüy Bebek deniyor haberlerde. Baby Jesus sen nelere kadirsin. Bir kere daha anlıyor ki deli gönül, bir dil sözcüklerden bozulmuyor. Türkçe pratik dildir, yabancı dilde bir kelimenin karşılığını bulamıyorsa, şak diye alır içselleştirir ama o kelimeyi kendi cümle yapısının içinde eriterek yapar bunu. Ama artık sadece kelimeleri değil, kullanım kalıplarını da taklit etmeye başladı İngilizce'yi içselleştirecek kadar iyi eğitimden geçmiş yeni kuşaklar. Baby Jesus oldu mu sana Sadettin Bebek? Huzur'u okuyun ne bileyim Esir Şehrin Mahpusunu okuyun orada buralara özgü bir musiki vardır. Bizim şu anda hızla kaybetmekte olduğumuz bir musiki. Yerine buralı olmayan ama asla oralı da olamayacak bir ıslık koyuyoruz sadece. Acı be abi! (Ulan nerden nereye gelmişim! Burası neresi?)
  • Hafize hafize kaybı yaşamış olarak geri döner hafıza. Kih kih kih...

Yorumlar

bellatrix dedi ki…
Baby Jesus :)
Saptama süper.

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!