Ana içeriğe atla

Vedağğğğğ!!!

Biraz önce Veda'yı seyrettim. Başlangıçta bir beş dakika filan normal hızda, sonrasında hızlandırarak. Film hakkında bir kaç notum var.

1) Lisede inkılap tarihi görmüş herhangi bir vatan evladı bu filme niye gider? Onun yerine Bayram Bayraktar'ın inkılap tarihi kitabını aç oku, bir de arkasından Sarı Zeybek patlat tamam. Ne ki şimdi bu?
2) Eğer farklı bir yerden bakmayacaksan, resmi tarihin sınırları içinde, ne etliye ne sütlüye bulaşmadan film çekeceksen Cin Ali'nin maceralarını çekseydin be Zülfüm!
3) Hadi bunların hiçbirini yapamadın, bari savaş sahnelerini yüklenseydin diyeceğim ama onlar zaten oofff offf! Pankreas güreşçileri bile filmdeki figürasyondan daha iyi rol keser. "Hain düşman al sana bombe!" kıvamında takılan bir takım elli liralık figürasyonları kameranın önünden geçirmekle savaş sahnesi çekilemeyor. Ziya Abi'den hiç mi ders almadın Zülfüm? Niye yiyemeyeceğin havucun altına yatıyorsun ben onu bir anlasam!
4) Niye ki bu film yani şimdi? Niye? Gerçekten ben anlamadım. Altında art niyet arıyorum ben bunun artık. "Abi hazır Atatürk trend, kimse de doğru dürüst bir Atatürk filmi yapmıyor, çakalım bunu, Genelkurmay her alaya bi tane alsa apartman üstüne apartman dikeriz yemin ediyorum!". Bu mudur yani?
5) Sinan Duzcu kardeşim, insanın kumral mavi olması Atatürk oynamasına yetmiyor, önce biraz yetenek sonra da çooookça çalışma lazım. Hiç mi metod oyunculuğu diye bir şey duymadın güzel kardeşim?
6) Kazım Karabekir'i oynayabilecek bir tane insan evladı oyuncu kalmadı yok mu da Sanayakınsunayakın'ı oynatıyorsun. Onun çipil gözleriyle, biraz önce sudan çıkmış balık ifadesiyle beni başbaşa bırakıyorsun Zülfüm? Nasıl bir işkence planladın lan sen bize böyle!
6) Ayıp ama ya! Zaten hava sıcak yarım saattir nefes alamıyorum sizin yüzünüzden lan! Göğsüm sıkıştı lan! Ayıp lan! Ayıp!

Yorumlar

Puffy dedi ki…
Livaneli'ya olan antipatim ile dönem filmlerine olan sempatim doğru orantılıdır.Bu sebeple uzun uzun düşündüm geçenlerde dvd sini alayım mı diye carrefour'da.
Nihayetinde almadım,almadığıma da şu an itibariyle memnun oldum.
Gökhan dedi ki…
Filmi aldıktan sonra kapın çalıyormuş, milli eğitimden müfettişler geliyomuş, seni sınava tabi tutuyolarmış, bilemezsen kars'a tayinin çıkıyormuş, o yüzden de iyi olmuş izlemediğin :P

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!