Ana içeriğe atla

Otopsi Raporları-1

İşbu raporlar Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrası Kanununun 13. Maddesi'ne (Rapor vermeye yalnız tabipler mezundur) kimliği belirsiz kişilerce yapılan bir ekleme (bir de kafası çok karışıklar) uyarınca yazılmıştır. Vakaların hiçbiri yaşamamış, dolayısıyla da ölmemiştir. Fakat bu kesinlikle, yaşamla ölümün kolkola gezdikleri ve 'önümüze gelene bir tekme' oynadıkları bir ülkenin varolmadığı anlamına gelmemektedir.

Rapor-Sayı 48398

Zeytinburnu'nda ölü olarak bulunduğu bildirilen, şivesinden Siverekli, ellerindeki nasırlardan da inşaat işçisi olduğu anlaşılan ve fakat başka herşeyi meçhul, 25 yaşlarındaki erkek cesedine, çocukların bisikletle dolaşmaya çıktığı, insanların piknik yapmak için bir avuç yeşil ot uğruna belediye parklarında birbirleriyle kavga ettiği güneşli bir pazar günü, yani yaşam inadına devam ederken, genç İst. Cum. Sav. Yard arkadaşla otopsi yapılmıştır; İst. Cum. Sav. Yard arkadaş daha otopsinin başında kusarak morgu terketmiştir.

DIŞ MUAYENE:

174 cm boyunda, olmazsa olmaz bıyıklı, 60 yaşındaki gezici sünnetçi yarı kör Kamber Amca imzalı
-Babayınkini de o kesti oglum, korkma bir boh olmaz-
yamuk sünnetli (ki bu, Eminönü'nde seyyar satıcıdan alınan mavi pazen don, cesedin üzerinden ancak kazınarak alındıktan sonra anlaşılmıştır) ölü katılığı henüz geçmiş erkek cesedinde:

Göğüste ve kollarda ilk gençlik yıllarından kalma jilet izleri, kaslarda bir daha asla elli kiloluk çimento torbası kaldıramayacak olmanın acısı, ağızda son olaran yenilen taze soğan ve domatesin pinçikleri bulunmuştur.

İÇ MUAYENE:

Baş-Boyun: Baş cildi iç yüzü, sağlam olmakla birlikte, kafatası bir çok yerden kırılmış, bununla da kalmamış, ilkokulda yarım yamalak öğrenilen Türkçe, anadan öğrenilen Kürtçeyle karışarak kafatası kemiklerindeki kırık ve çatlaklardan dışarı sızmıştır. Duruma derhal müdahale edilerek sızıntı yok edilmiş, asayiş bermekal hale getirilmiştir.

Vertebra, boyun ile toraks arasında iki yerden ayrılmış ve doğaldır ki bu, beyinde, Boğaz Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet köprüsü'nün aynı anda bakıma girmesinin İstanbul'da yaratacağı etkiyi yaratmıştır.

Göğüs-Karın: Göğüs Kafesi açılmıştır. Kaburgaların yer yer ayrılmalar gösterdiği tespit edilmiştir. Akciğerlerin ikisi de günde iki paket Samsun'un bıraktığı katranla kararmış, fakat çocuk ve ilk gençlik dönemlerinden kalma bir kaç uzunhava izinin ve derin derin offf çekmelerin, herşeye rağmen silinmemiş olduğu hayretle müşahade edilmiş, sevdanın nelere kadir olduğuna hep beraber şaşırılmıştır. Kalp kapakçıklarında, kalbi Arap sabunuyla yıkadıktan sonra ve yatmadan önce son sigaralarını içen kapıcılara rastlansa da nöbetçi doktorun yorgunluktan halüsinasyon gördüğü kanısı üstün gelmiş ve şaibeli kalp çöpe atılarak karın bölgesine doğru inilmiştir.

Karın bölgesinde ilk göze çarpan, bir duble rakıya hasret giden karaciğerin hüznü olmuş, derhal hademelere bir şişe otuzbeşlik aldırılmış ve karaciğer alkolün içinde dinlenmeye ve demlenmeye bırakılmıştır.

Mide fakirin mütemadiyen yediği ekmek yüzünden umutla ağzına kadar dolmuştur. Bu umutlar arasında en büyükleri ayrılarak incelemeye alınmıştır: Bunlar tahmin edilenin tersine "başımı sokacak bir ev, anaç bir kadın ve erkek evlat"tan değil, "bokumu silecek kadar çok para, kurşun geçirmez bir Mercedes, lahmacuncu zinciri ve sarışın iri memeli manken"den teşekkül etmektedir.

Bu umutların gerçekleşmesi için göze alınan şeyleri araştırmak için göz açılmış ve içeride "herşey" bulunurken, mide çeperlerinde, tatil günleri dolaşılan işportacıların ve iş için beklenilen amele pazarlarının çevresine konuşlanan köftecilerden alınan serçe kadar köfteler dışında, en son fi tarihinde yenen, bir parça löp etin tadına dahi rastlanamamıştır. Turgut Özal rahmetle anılmıştır.

SONUÇ:

Yapılan otopsi bulgularına ve kulaktan çıkan "Duyulan Son Cümle Titreşimleri" analiz sonuçlarına göre;

D.S.C.T Sonucu:

Söylenen: "Gece olunca boş bir arsaya atıverin, uğraşmayalım şimdi polisle mahkemeyle filan"
Söyleyen: Maktülün patronu Müteahhit

Cesedin, ceset olmadan az önce, çalıştığı inşaatın tepesinden aşağı düşmek suretiyle yerçekimi kanununa karşı gelmek suçundan ölüm cezasıyla cezalandırıldığına kanaat getirildiğini bildirir rapordur.

NOT: Birazdan yukarı çıkılıp servisin balkonunda tavuk kanadı yapılacağından işbu rapor kısa tutulmuştur.

Doktor
g.h.
İMZA.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!