Ana içeriğe atla

HERŞEYİM TAMDI Bİ SENDİN EKSİK

1 Ocak 2010 itibariyle artık bankaların internet şubelerine girerken tek kullanımlık şifre kullanılması zorunlu hale geliyor.

Gene 1 Ocak 2010 itibariyle bütün banka hesap numaraları İBAN'a dönüştürülecek.

Sigara yasağı açıkhava ısıtıcısı ve branda üreticilerinin bayram etmesini sağladı, türkü barlar bile çareyi dışarıya masa atmakta buldu. İnsancıklar soğukta birbirlerine sokularak biranın yanında inadına sigara tüketmeye devam ediyorlar.

Geçen gün bizim diziyi izlerken, sanat yönetmeninin yaptırdığı kız yurdu tabelasındaki uydurma ismin bile blurlandığını gördüm. Halbuki blur yemeyelim diye bana sormuştu ne olsun yurdun ismi diye.

Bir Demet Tiyatronun eski bölümleri yayınlanıyor Türkmax'te. Rahmetli Laz bakkal dükkanın içinde, çerçevenin Laz bakkal dışındaki her yeri flu çünkü doğal olarak orası bir bakkal ve içerde ürünler var. Ama cennetten gelmiş gibi duruyor rahmetli.

Paris'e yaptığım kısa gezide Fransızlar bana sordular. "Biz bunca hakkı elde etmek için koskoca bir 68 yazını grev yaparak geçirdik, siz birdenbir nasıl becerdiniz bu kadar modern olmayı?". "Devletimiz sağolsun" dedim, "bizim için herşeyi düşünür, elimizi sıcak sudan soğuk suya sokmaz. Allah büyüklerimize zeval vermesin"

Bunları düşünürken takside gidiyordum. Öküzün biri Tophane binasının altındaki köşeye güpegündüz, arkasından geçen binlerce arabaya aldırmadan işiyordu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!