Antalya maçında attığı paslarla beni hasta eden güzel insan! Sen bize eski güzel günleri hatırlatıyorsun. Futbolu bu derece sevmemizi sağlayan güzel futbolun son ustası. Bu oyunu güzel oynamak için at gibi koşmanın mecburi sayıldığı günümüzden sana, yani 70'lerin ve 80'lerin sahalarına selam olsun. Pele'yle oynasan ne olurdu, Zico'yla oynasan neler yapardın düşünmek bile istemiyor insan. O bir dönemin sonu, bizim futbolu öğrendiğimiz, sevdiğimiz dönemin son Mohikan'ı. Bu yüzden bir türlü O'ndan vazgeçemiyor deli gönül. Jesao dobraçao mobraçao Alex! (Allah senden razı olsun Alex!)
bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t
Yorumlar