Ana içeriğe atla

Feedjit'ten İnciler

Feedjit sayesinde google'dan kim ne aratmış da bu salak bloga düşmüş anında görüyorum. Arkadaşlara elimden geldiğince buradan yardımcı olmaya çalışacağım

Maymun bokundan kahve: Böyle bir şey yok ya da en azından ben bilmiyorum, dünyada da henüz kimsenin denediğini sanmıyorum. Ama enteresan olabilir tabi. Başka bir arkadaş "kahve sıçan kedi" ararken düşmüş. Kedi kahve sıçmıyor, kahve çekirdeği sıçıyor. O çekirdekten yapılan kahvenin adı Kopi Luwak onu sıçan kedinin adı da Paradoxurus hermaphroditus. Dünyanın en pahalı kahvesi olduğu söyleniyor.

Toyiki Su Mataları: Ne olduğu konusunda en ufak bir fikrim yok. Google manyağı bunu ararken seni niye benim siteye yönlendirdi hiç bilmiyorum canım kardeşim

viyana kızlar: Viyana çok güzel, kızlar taş gibi. Ben Almanca bilmiyoru, ayrıca sadece müze gezdim, karıya kıza da bakmadım! Gül gibi zevcem varken de bakmam!

o köy bizim köyümüzdür şiiri komple: Virgilius bir kısmını 6 ekim tarihli yazıya yazmıştı ama "komple" değil sanıyorum

gripken grip aşısı olunur mu: Benim bildiğim kadarıyla gripken grip aşısı olunmaz, tehlikelidir. Ayrıca bir kere grip aşısı olduktan sonra grip aşısı da bir işe yaramıyormuş diyorlar. Tavsiyem her sene bu vakitlerde ıslak bir tişörtle kendini poyraza verip grip olman. O zaten grip aşısı etkisi yapıyor.

Cennetin kapısındaki meleğin ismi: Hazin ya da Rıdvân cennetteki melekler güzel kardeşim. Ama kapıda mı duruyorlar içerde mi ondan çok emin değilim.

Manyak kızlar sex beşinde: Beşini bir arada mı istiyorsun anlamadım ilk anda. Sonra anladım ki manyak kızlar sex beşlisi oluşturmuyorlar sex peşinde koşuyorlar. Fakat bunlar nerdedir, niye bize çarpmaz bilmiyorum. Benim de en büyük fantezim bir grup İsveçli manken terörist kız tarafından kaçırılmaktır. Ki bunu Yeter Anne'de Altan'a sık sık söyletirdim.

Magnus minibüs: Böyle bir minibüs yok. Magirüs minibüsleri kastediyorsun sanırım. Seksenlerdeki modellerini çok severdim, burunları vardı.

caput magnus gökhan: Bu sanıyorum ben oluyorum. Latinceden çevirirsek Koca Kafalı Gökhan. Teessüf ediyorum

sipraleks: Bu adda bir şiir karalamanın  ötesinde ilaçla bağlantım yoktur. Xanaxçıyım. İsmine hastayım her şeyden önce. Dur ona da bir şeyler yazayım ben.

mana mou ellas video: buraya tıklarsanız ulaşırsınız

kahve falında mevlana çıkması: Öncelikle fala bakan arkadaşın önünde saygıyla eğilmek istiyorum. Kahve falında mevlana görmek için insanın belli bir kafada olması gerekir diye düşünüyorum. Sonralıkla kahve falında çıkan mevlananın pozisyonu önemli. Eğer başı yana yatık, yaşlı hüzünlü Mevlana çıktıysa bu kadınlar için etli ekmek, askerlik çağındaki erkekler için ballı kura, daha yaşlı erkekler için ise boşanma anlamına gelir. Eğer Mevlana döner vaziyette çıktıysa kadınlar için tavuk döner, askerlik çağındaki erkekler için keser döner, daha yaşlı erkekler için sap döner, menapozdaki kadınlar içinse gün gelir hesap döner anlamına gelir.

Üşenmedim araştırdım Toyiki oyuncak diye bir site buldum. Fakat matara mafiş sevgili toyiki matara arayıcısı

Şimdilik bu kadar ilerleyen günlerde enteresan araştırmalarla tekrar birlikte olmak üzere

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!