Ana içeriğe atla

Bu Oyunu Da Ben Uydurdum Hadi Bakalım!

Şimdi efenim güzel Türkçemizde bazı kelimeler var ki, aluminyüm folyo gıcırtısından ya da strafora sürtünen el sesinden ne kadar illet oluyorsam bunlara da o kadar illet oluyorum. Biraz önce bir tanesini okudum yüzkitabı internet sitesinden ordan aklıma geldi.

EKİPÇEK kelimesi... Atılsın bu kelime bu dilden! TDK ne işe yarıyor! Ellerinde meşalelerle sokak sokak dolaşıp bu kelimeyi kullananlar için bir cadı avı başlatılmayacaksa ne işe yarıyor TDK!

Buyrun sıra sizde.

Yorumlar

Borsalino dedi ki…
Otomatikman
Adsız dedi ki…
"nazire etmek" fiili
Adsız dedi ki…
Arpacık kelimesini de eklemek istiyorum; iğrenç, mide bulandırıcı bir kelime.
Fifi Croissant dedi ki…
Sayilir mi bilmem ama bebege "bebi$", kopege "kopu$", kediye "kedi$" veya "kedo$" demek de bende ayni etkiyi yapiyor.

Bir de yerli yersiz, cogunlukla yanlis kullanilan "adina" kelimesine de sinir oluyorum. Birisinin adina bir is yuapmak filan diyecekse degil de, mesela "sokakta yurumek adina kosu bantinda yuruyor" cumlesindeki "adina" son derece salakca.
sorunsal. bu kelimeye kil oluyorum. avrupa dillerindeki kökene inen "problematik" ten araklanmis. igrenc ya hu. "sorunsal". hayir bir de bunu sorunun kökeni olarak kullanmak yerine direkt "sorun" olarak kullanan insanlar var.

bir de "insan modeli" bunu diyeni/yazani bulup agzina agzina vurmak istiyorum. insan modeliymis. x34a0t sanki. model ne lan? araba mi bu? gereksiz zat.
Gökhan dedi ki…
Otomatikmeni vardır bir de bunun ki o da yıpratır

Nazire Etmek Ankaralı bir çello sanatçısıdır. Lütfen adıyla dalga geçmeyelim.

Arpacık: çağrışımından kıl olmuşsun sen bu kelimeye sanırım :) Soğanı düşün Mügü... Soğanı düşün...

Bebiş köpüş kediş kedoş elbette ki bu oyun adına bir katkı sağlar :P

Sorunsal! Evet ben de nefret ederim! Akademikler haricinde kimse kullanmasın bu kelimeyi! Onlar da iki ellerinin işaret ve orta parmaklarını bükerek tırnak işareti yaptıklarında kullansınlar bir tek! Bu arada tetkik ettim blogu ben de kullanmışım ulan!

İnsan modeli: Bir yakın sonuç, "yok böyle bir model" kullanımını da döverek atmak istiyorum bu dilden
Borsalino dedi ki…
Külot sözcüğünü de hiç sevmiyorum ben bu arada. Söylerken külot demiyoruz, kilot gibi bir şey oluyor, o daha da fena. Iyyy, içim kalktı yemin ederim. Kimse külot giymesin, rahatlayalım.
Gökhan dedi ki…
HAHAHAHAHAHAHAHAHA Oluur. bana uyar :)

Bu arada son zamanlarda flört kelimesinden de huylanmaya başladım ben. Vücuttan hiç beklenmedik bir anda taşıveren organ efekti gibi geliyor. "Adamcağızın bağırsakları flört diye fışkırıverdi!" gibi
Adsız dedi ki…
Dün akşam okuyunca Borsalino'nun yorumuna ben de koptum. Külot lafı benim de sinirimi bozar. 8 yaşındayken bile bu ne biçim kelime dediğimi hatırlıyorum. Don diyip geçelim bence eski usul zira önerildiği gibi donsuz gezemeyeceğim. :P

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!