Ana içeriğe atla

Ben Kötü Kedi Şerafettin Gördüm

Sabahları ve akşamları Gümüşsuyu'nda biri küçük ve çaçaron, diğeri büyük ve tırsak iki adet köpek dolaştıran birini görürseniz ona acıyınız. Biraz kül, biraz duman, o benim işte! Fındıklı yokuşunun sonunda illegal bir kedi barınağı var. Bizimkiler her seferinde kollarımı çıkarırcasına çekerler beni oraya, var güçleriyle havlayarak eski plastik dolaplardan yapılmış olan barınaklara dalıp kedi kaçırtmaca oynarlar ben de arkalarında sürünürüm.

Geçen gün çok acayip bir şey oldu. Bu bahsettiğim dolaplardan bir tanesinden medeniyet dediğin tek gözü kalmış bir Kötü Kedi Şerafettin fırladı. "Daalın lan!" der gibi bir tısladıktan sonra önce Kızım'a (küçük ve çaçaron olan)sonra Maya'ya (büyük ve tırsak olan) cırmık darbeleriyle girişti. Kızım'ın zaten cırtlak olan sesi iyice tizleşti. Bana bakarak "kaiii! kaiii!" nidaları atmaya başladı. Ulan baba dayak yiyoruz kurtarsana diyor gibiydi. Ama sayın okur, itiraf ediyorum ben bile tırstım kediden.

Ben mi dedim sana kediye dayılan diye! Ben mi dedim rahatını boz diye! Bak bana bi şey yapıyo mu? Hayır! Neden? Bulaşmıyorum, elimi göğsüme götürüp "Alemlerin kralısın abim" diyerek saygımı gösteriyorum. Siz n'apıyosunuz? Mekanını bozmaya çalışıyorsunuz, tabi sonuç olarak ağzınızın payını alıyorsunuz.

Beş dakika kadar ortada tek gözlü Şerafettin, etrafında dolanan ama saldırmaya bir türlü cesaret edemeyen Kızım ve Maya'yı seyrettim, sonra Şerafettin'in yanına fazla yaklaşmadan kızlarımın tasmasını çekiştirerek onları uzaklaştırdım.

Hayatımda ilk defa bir kediden çekindim. Utanıyorum

Yorumlar

cebimdekimatara dedi ki…
yine iyi o teyzemin 0 numara yırtık bir kanişi vardı.15-16 yaşındayken ben gezdirirdim bazen.salak hayvan birgün bizim alttaki fotoğrafçının tasmasız boxerına dalaştı.boxerda ne hırs yaptıysa hiç vakit kaybetmeden yay gibi fırladı yerinden.önde bizim kancık arkada ben ardımda boxer en sonda da onun sahipleri çevre sokaktan cinnahın başına kadar deliler gibi koştuk. sonra bir ara bizim köpeği kucağıma aldım sırtımı döndüm boxera ne oldu? o manyak koşmaya devam etti peşinden de sahipleri cinnaha girdiler.onlar gittikten sonra bizimkini yere koydum nasıl korkmuş nasıl titriyo 100 metrede üç kere şıçtı hayvan(ne alaka bende anlamadım)

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!