Bendeniz ne zaman kendimi bazı şarkıları mırıldanırken duysam dilimi ısırmak suretiyle koparmak isteğine garkoluyorum. Bunlar genellikle ecnebi parçalar oluyor. Bazıları da Türkçeleştirilmiş ecnebi parçalar. "Sütü seven kamyon şoförü" gibi mesela. Amma velakin yıllardan beri kaçındığım bir lanet vardı ki bir saat kadar önce kendimi onu söylerken buldum ve kendimden soğudum, ayrılmak istediğimi söyliycem kendime, fırsatını kolluyorum. Bu şarkı ne miydi?
Heaven is a place on earth.
Bu lanetli şarkı aynı mısraın iki farklı melodiyle arka arkaya söylenmesi suretiyle sakız gibi yapışır insanın diline. Ve bir bakarsın ki spastik oluvermişsin, on beş gündür aynı iki dizeyi söylemektesin ve insanlar yanından yörenden uzaklaşmış, senden tiskinmiş.
Haydi kafamçokkarışık okurları, şimdi de sizleri hayattan soğutan nameleri duyalım. Bu bir mim olsun, dünyayı dolaşsın, bana geri dönsün, veleddalin amin!
Heaven is a place on earth.
Bu lanetli şarkı aynı mısraın iki farklı melodiyle arka arkaya söylenmesi suretiyle sakız gibi yapışır insanın diline. Ve bir bakarsın ki spastik oluvermişsin, on beş gündür aynı iki dizeyi söylemektesin ve insanlar yanından yörenden uzaklaşmış, senden tiskinmiş.
Haydi kafamçokkarışık okurları, şimdi de sizleri hayattan soğutan nameleri duyalım. Bu bir mim olsun, dünyayı dolaşsın, bana geri dönsün, veleddalin amin!
Yorumlar