Ana içeriğe atla

Kızlarımı Özledim, Zevcemi Özledim

Zevcemin karşı çıkacağını bildiğim için onun fotosunu koymuyorum. Kızlarım yeter zaten.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Efenim, siz özlemişken hava atmak gibi olmasın ama kızınızla dün akşam yine koyun koyuna uyuduk. Maşallah kendisi yastık nedir, ne amaçla kullanılır çok da iyi biliyor. Ayak ucu nedir unuttu.
Bir de sabah uyanınca çok öksürdüm; iki patisiyle boynuma bir atlaşıyışı vardı ki, ben bunu benim için endişendiği ve bana sarıldığı şeklinde yorumladım. Gözlerim doldu valla, ne yalan söyleyeyim.
Kendisi her sabah işe gitmeden önce mahallede, her akşam iş dönüşü de Kabataş sahilde gezdirilecek. Ayrıca hafta sonu parklara ve köpek dostu kafelere gidip, her yerde gezdiricem onu. Çok heyecanlıyım.

Zevcenizle ise çekirdek çitleye çitleye üç bölüm Sex and the City patlattık. "Şu halimize bak" dedim, "Allah'tan cuma-cumartesi gecesi değil" dedi de, çok güldüm.

Sizi öpüyor, iyi tatiller diliyorum efenim.
Puffy dedi ki…
Üstadım,
kızınızın yada zevcenizin yerini tutamayız(thanx god)ama,biz de sizi özledik.
Fyi :)
Adsız dedi ki…
Senin Gökhan'ı özlememen düşünülemezdi zaten Puffy.

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!