Ana içeriğe atla

Translate hadisesi

Gördüğünüz üzere yan tarafa bir çevirici koymuş durumdayım. cebimdeki matara isyan etmiş bu çeviri hadisesine, (Bu arada onun blogundaki Jesus Saves'e bir göz atın uzun uzun baktım uzun uzun güldüm, kara sineğe de ayrı güldüm uzun uzun) haklı da, ben düz bir türkçeyle yazmadığım için çeviri de şinanay oluyor. (bakınız bu şinanayı direk şinanay diye bırakıyor mesela google translate) Fakat ben bu çeviri hadisesi beni çok heyecanlandıran bir nane olduğu için destek halindeyim. Ben geçen gün bir Malezyanın sitesinden su motorunun çalışma esaslarını malezyacadan çevirttirdim bu google translate'e ve açık ve net çözdüm hadiseyi. Hatta bir Endonezyalı'nın anne ve babasına yazdığı şiiri okudum ve "Allahım ne mutlu! Sadece bizim ülkemizde kötü şiir yazılmıyormuş demek ki!" diyerek sevindirik oldum. Öte yandan daha emekleme aşamasında olduğunu da kabul ediyorum programın. Ve fakat bir yandan da zerre kadar anlamadığım, hatta alfabesini bile çözemediğim bir dilde yazılar okuyabiliyor olmak da, (kelime kelime de olsa) çok hoşuma gidiyor, meraklıyım ne yapayım. Şimdi biraz da gülelim, alta Alex de Souza yazısının İngilizce çevirisini yapıştırıyorum. İngilizce bilenler sağ sıradan gülünecek, gül

Antalya match at the beautiful people sick with the pas! You remind us of the good old days. This enables us to love football as the last master of fine football. To play this game at such a beautiful run on the day of our mandatory you say, so get salute to the '70s and '80s, the field. What would be played Pele'yle Arasan, Arasan Zico'yla play what would you do not want people to think. That is the end of an era, we hear about football, like the end of the period Mohikan'ı. That's why not give Him a kind deli gönül. Jesao dobraçao mobraçao Alex!  (Allah be pleased with you, Alex!)

Yorumlar

cebimdekimatara dedi ki…
kamon çik kamon

http://www.youtube.com/watch?v=RlxXHLx7MHg
atakoc dedi ki…
Bir sosyolog gözüyle olaya yaklaşarak, yaklaşan web çağının konuya bakışını gözler önüne seren bir linke yer vermek isterim. http://bit.ly/uVyTb
Gökhan dedi ki…
Matara bunu seyretmiştim ben daha önce bu çok fenadır, bir de bunun arap versiyonları var onlar da en az bunun kadar fenadır yani.

Atakoç bu linki bilahare konuşalım, açtım hiçbir yere ilerleyemedim tıkandım kaldım ilk sayfada.

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!