Ana içeriğe atla

Unutamadığım Laflar Serisi-1

Anıl'la maç seyrediyorduk, bundan beş sene kadar önce. Anıl o zamanlar Arsenal taraftarı (Artık Fenerli kendisi) Arsenal deplasmanda oynuyor, ManU'ya karşı. Neyse efenim, Arsenal'e üç ya da dört çaktı ManU. Anıl her golden sonra "Oy oy oyy!" diyerek dizlerini dövüyor. En sonunda maç bitti. "N'oldu Anıl? Fena çaktılar." dedim. Anıl yenilgiye bozuk "Bi şey olmaz abi!" dedi. "Biz gösteririz bunlara! Bunun bi de Highbury'si (Arsenal'in eski stadı) var!" dedi. Türkiye'deki futbolun kalitesizliğinden yakınarak bir İngiliz takımını tutan kaardişim yenilgiye tam bir Türk gibi tepki vermişti. O ne söylediğin idrak ederken ben yerde katıla katıla gülüyordum.

Yorumlar

cebimdekimatara dedi ki…
abi biran önce o translate olaylarını kaldır yoksa ecnebi seni herhalde özürlü caponcası yada korecesi biliyo sanacak yarım yamalak çeviri yapıyo onlar yerli malı yurdun malı ol canımız ciğerimiz ol anıl gibi olma:)
cebimdekimatara dedi ki…
bu arada yeni şekliniz şemalimiz hayırlı ola yanlız orda zamanın orhan babası şimdilerin borsa çakalını görür gibiyim küçük yatırımcının ve benim üç,beş kurşuna göz diken adama lanet olsun yaşından başından utansın yolda görsem odunla kovalarım hiç yakışmadı mezaramı götürüceksin bıyığına tükürim derim
Adsız dedi ki…
Unutamadığın laflar serisinde Borsa'mın laflarını dört gözle bekliyorum. :D
Gökhan dedi ki…
Cebimdeki Matara, Orhan baba borsacılık mı oynuyor? Benim haberim yoktu valla
Mügecim zevcem söyledikçe ben buraya yapıştırıyorum sen merak etme :)
cebimdekimatara dedi ki…
orhan baba oynamakla kalmıyor keriz silkme denen olayı yapanlarla birlikte hareket ediyor yani borsayı manipüle edenlerele birlikte takılıyor:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!