Anıl'la maç seyrediyorduk, bundan beş sene kadar önce. Anıl o zamanlar Arsenal taraftarı (Artık Fenerli kendisi) Arsenal deplasmanda oynuyor, ManU'ya karşı. Neyse efenim, Arsenal'e üç ya da dört çaktı ManU. Anıl her golden sonra "Oy oy oyy!" diyerek dizlerini dövüyor. En sonunda maç bitti. "N'oldu Anıl? Fena çaktılar." dedim. Anıl yenilgiye bozuk "Bi şey olmaz abi!" dedi. "Biz gösteririz bunlara! Bunun bi de Highbury'si (Arsenal'in eski stadı) var!" dedi. Türkiye'deki futbolun kalitesizliğinden yakınarak bir İngiliz takımını tutan kaardişim yenilgiye tam bir Türk gibi tepki vermişti. O ne söylediğin idrak ederken ben yerde katıla katıla gülüyordum.
bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t
Yorumlar
Mügecim zevcem söyledikçe ben buraya yapıştırıyorum sen merak etme :)