Ana içeriğe atla

New York Sokaklarında-8

Uyan ey yetkili-yi vatan! Tamam New York'un olur olmaz her yerine Türkiye ilanları asmışsınız, arada Times Meydanındaki dev ekranlarda Peri Bacaları görüküyor filan. Ama slogan yanlış!

"Unlimited Turkey!"

Şimdi zaten bu Turkey denen şerefsiz hindi bizim başımıza dert olan bir kuş. Üstelik Amerikan gavurunun tavukla birlikte bol bol tükettiği de bir et türü. Otobüsün üstünde "Unlimited Turkey!" görünce gavur, "Dur hemen Türkiye'ye gideyim" demiyor. "Allah allah hangi restoranda satıyorlar acaba sınırsız hindi?" diye düşünüyor.

Turkey yazmayalım Türkiye yazalım diyenlerden de değilim. O Ü'yü bi tarafımıza mı sokucaz sonuçta da... "Turkey! The Land of bilmemne!" filan yaz ki o Turkey'nin hindi değil de bir ülke olduğu biraz anlaşılsın. Di mi güzel kardeşim?

Ya da en güzeli barışalım hindiyle, nihayetinde bu adamların hayatında hindi Türkiye'den daha fazla yer tutuyor, öyle bir şey yapalım ki her hindi gördüklerinde ya da "turkey" dediklerinde akıllarına bizim memleket gelsin. Ayrıca bu "turkey" meselesine kızanları da anlamıyorum. Siz de Hind'den gelen insanlarla "Aaa bak hindiymiş bu! Eki eki eki!" diye dalga geçin kardeşim o zaman. Bok da bok osuruk da bok!

Bir de son olarak Michael'e de kılım. Michael'e değil o, okunuşu Maykıl, Maykıl'e diye okumak zorunda mıyım ben onu her seferinde. Maykıl'e, Maykıl'i, Maykıl'den, Maykıl'de. Bakın arka arkaya sıralayınca daha pis oluyor. Türk Dil Kurumu bu kurala el koysun yoksa ben kitap okumayı bırakacam yemin ederim.

Yorumlar

polente dedi ki…
Almandır belkim o michael
Gökhan dedi ki…
yok. italyan-amerikalı. Michael Corleone. Bildiğin baba yani :)
polente dedi ki…
e tabe o zaman iş değişir, bak ben de kıl oldum Maykıl'e şimdi :)

Bu arada senin kelime doğrulamanda neden stionist gibi şeyler çıkıyor, bir mesac mı var

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİM YAPACAADIK DA BİZİ BU İNTERNET BİTİRDİ

bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t

"Makinalaşmak İstiyorum" Şiiri Üzerine

Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii

Aklıma Takılanlar

Kışın kafelerde, metrolarda filan bir kere bile kitap okuduğunu görmediğim yurdum burcuva kızı neden güneşlenirken kitabına gömülür? Ben biliyom nedenini de, ayıp değil mi güneşin altında kavrulan o zavallı kitabın yapraklarına be güzel ablam ama ya!