Ali çöp topluyordu. Ali, çöp kamyonunun arkasına asılıp, bütün gece çöp topluyordu. Turuncu elbisesi ve şapkası vardı Ali'nin. Ali ve arkadaşları bütün gece çöp topluyordu. Ali'nin sırt çantası da vardı. Ali beğendiği çöpleri sırt çantasına toplardı. Bir gece Ali bir çöp tepesinin üstünde ay ışığını gördü. Ali'den başka kimse görmedi ay ışığını, Ali'nin gördüğü de zaten ay ışığı değildi. Ali bir kız görmüştü. Kız çöp tepesinin üstündeydi. Kız beline kadar çöpe gömülmüştü. Kızın üstünde bir battaniye vardı. Kız uyuyordu. Kız ağlıyordu. Kız uykusunda ağlıyordu. Ali, çöp kamyonundan indi. Çöp kamyonu Ali'yi bıraktı gitti. Ali, kızın yanına gitti. Ali kıza baktı. Ali kıza baktı. Ali, kızın üstündeki battaniyeyi çekti. Ali, kızın kollarının olmadığını gördü. Ali, kızın gövdesini çekti. Ali, kızın çöpe gömülmediğini gördü. Kızın göbeğinden aşağısı da yoktu. Kız uyanmıştı. Kız korkmuştu. Kız bağırmamıştı. Ali, kızın sesinin de olmadığını gördü. Kızın kolları yoktu. Kızın yarısı yoktu. Kızın sesi yoktu. Kız çok güzeldi. Kız çok ama çok güzeldi. Ali, kızı kucakladı. Ali, kızı sırt çantasına koydu. Ali, kızı evine götürdü. Ali'nin deniz kıyısında bir evi vardı. Ali'nin evi tahtaydı. Ali'nin evi naylondu. Ali'nin evi delikti. Ali'nin evi dışarısı kadar soğuktu. Ali sobasını yaktı. Ev ısındı. Ali'nin evi dışarısı kadar karanlıktı. Ali lambasını yaktı. Ev aydınlandı. Ali kıza baktı. Kız çok güzeldi. Kız çok kirliydi. Kızın saçları yapış yapıştı. Kızın yanağında domates çekirdekleri vardı. Kızın üstünde böcekler vardı. Ali sobanın üstüne bir tencere koydu. Tencerede su vardı. Su ısındı. Ali, kızı leğene koydu. Ali, kızı yıkadı. Kız hala ağlıyordu. Ali, kızın saçlarını Pril'le yıkadı. Ali, kızın sırtını Pril'le yıkadı. Ali, kızın yüzünü Pril'le yıkadı. Kız tertemiz oldu. Kız limon gibi koktu. Ali, kızı kuruladı. Kız üşüyordu. Ali, kızı yatağına yatırdı. Kız üşüyordu. Ali, kıza sarıldı. Kız ısındı. Ali de ısındı. Ali kıza baktı. Kız Ali'ye baktı. Kız çok güzeldi. Ali kızı öptü. Kız Ali'yi öptü. Ali pijamasını indirdi. Ali donunu indirdi. Durdu. Kızın altı yoktu ki. Ali kızdı. Ali çok kızdı. Ali bağırdı. Ali masayı devirdi. Ali leğeni devirdi. Kız çok korktu. Ama hiç ağlamadı. Ali, kızı yataktan kaldırdı. Ali, kızı havaya kaldırdı. Ali kızı salladı. Ali bağırdı. Oda limon koktu. Ali, kapıya bir tekme attı. Kapı açıldı. Ali dışarı çıktı. Ali kıza son kez baktı. Kız çok güzeldi. Ama kızın altı yoktu ki. Ali kızı denize fırlattı. Tüm gücüyle fırlattı. Kız suya düştü. Kız ağlamadı. Kız bağırmadı. Kızın sesi yoktu ki. Kız battı. Ali içeri girdi. Kapıyı kapattı. Kız dibe kadar indi. Kızın nefesi biterken, Tanrı kıza acıdı. Onu Venüs heykeli yaptı.
Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii...
Yorumlar