Angkor Vat'ta dolanırkene tanıştığımız yaşlı Fransız çiftin bağyan olanı 6 yıldır Phuket'te yaşadıklarını söyledi. Paris'i bırakıp gelmişler. Fransızlar da artık hiç gülmüyormuş, "eskiden sokakta birbirimize selam verirdik filan, şimdi herkes başı önünde geçip gidiyor" dedi. Böylesi bir bıkkınlık elin Fransızını tropikal iklimi gülümseyen insanlarının yanına çekebiliyorsa benim hala burda ne işim var a.q.!
bu foto sadece erkek veya lezbiyen veya biseksüel okuyucunun dikkatini yazıya çekmek için konmuştur. Görsel meta tüketimi de insanda "çünkü ben buna değerim!" duygusu yaratıyor. "Koçum benim! Bunların hepsi sana vermek istiyor! Bak nasıl da sıraya girmişler" Son bir kaç gündür tuvalet kitabım Fransa'da 68'de neler olduğunu anlatan, unuttuğum adı da bu minvalde bir şey olan bir kitap. Ondan önce de Vietnam Savaşı'nı okuyordum. Benim için sanıyorum tuvalet aynı zamanda bir okuma mabedi haline gelmiş durumda. Tuvalet dışında okuyamıyorum. İşteki tuvalette ayrı kitap evdekinde ayrı kitap okuyorum. İşteki tercihlerim genelde kafa dağlamayan Amerikan romanları. Bir yandan Gore Vidal'in Düello'sunu bir yandan da Mario Puzo'nun Omerta'sını okuyorum işte. Evde ise genelde araştırma kitaplarından daha fazlasını almıyor kafam. Bazen sırf kitap okumak için çişim olduğu halde takılıyorum tuvalette. Evet manyağım belki, ama sanırım dış dünyanın t
Yorumlar
karşına çikacaktır,sen işin olmazsada burda kal,gittiğin yer dede hayal kırıklığı yaşayacaksın.