Angkor Vat'ta dolanırkene tanıştığımız yaşlı Fransız çiftin bağyan olanı 6 yıldır Phuket'te yaşadıklarını söyledi. Paris'i bırakıp gelmişler. Fransızlar da artık hiç gülmüyormuş, "eskiden sokakta birbirimize selam verirdik filan, şimdi herkes başı önünde geçip gidiyor" dedi. Böylesi bir bıkkınlık elin Fransızını tropikal iklimi gülümseyen insanlarının yanına çekebiliyorsa benim hala burda ne işim var a.q.!
Virgillius'un şu yazısını okuduktan sonra bir cevaba girişip yorum kısmına koyacak oldum. Fekat yorumun limitlerinin almayacağı bir yazıya dönüştüğü için yazacaklarım, buraya almaya uygun görmüş bulunmaktayım efenim. Üstat hazır sen yokken meydanı boş bulup atıp tutayım biraz. “Makinalaşmak İstiyorum” şiiri Nazım Hikmet'in şiirinin gelişme döneminde denediği Fütürist akım dahilindeki bir iki şiirinden birisidir. Fütürist akım İtalya'da Marinetti tarafından başlatılmış daha sonra özellikle Rusya'da faşizme olan açık desteği paranteze alınarak geçmişe dair herşeyi reddeden cesur tavrı öne çıkarılarak Mayakovski ve Hlebnikov tarafından uygulanmıştır. Mayakovski'nin şiirinin bu kadar sert, açık ve kavgacı olmasının sebebi şairin manyak bakan gözleriyle birlikte bu akımdır. Nazım Hikmet'in KUTV'da eğitim görürken okuduğu ve çarpıldığı bu şiir biçimine öykünerek yazdığı bir şiirdir “Makinalaşmak İstiyorum” Biçimsel olarak oldukça özel bir yer tutar Türk şii...
Yorumlar
karşına çikacaktır,sen işin olmazsada burda kal,gittiğin yer dede hayal kırıklığı yaşayacaksın.